Birisini Unutmak Neden Bu Kadar Zor? –Beynimizin Eski Aşklara Tutunma Mekanizması

Ayrılık, insan psikolojisi için en çetin sınavlardan biridir. Geçmişte güçlü duygular beslediğimiz birini unutmak, zihnimiz ve bedenimiz için tam anlamıyla bir yeniden yapılanma süreci gerektirir. Peki neden bazı insanlar aylar, hatta yıllar geçse de eski aşklarını unutamaz? Beynimiz neden birine bu kadar sıkı tutunur? İşte bilimsel açıdan bu sürecin perde arkası.

1. Beyindeki Bağlanma Mekanizması

Bağlanma, insan ilişkilerinin temel taşlarından biridir. Beynimizde bağlanmayı yöneten en önemli hormonlardan biri oksitosindir. Özellikle romantik ilişkilerde fiziksel temas, birlikte geçirilen kaliteli zaman ve duygusal paylaşımlar oksitosin seviyelerini artırır. Bu hormon, güven, aidiyet ve yakınlık hissi oluşturarak beynimizde o kişiyi “güvenli liman” olarak kodlamamıza sebep olur.

Buna ek olarak dopamin de aşkın unutulmaz hale gelmesinde büyük bir rol oynar. Dopamin, beynimizin ödül sistemini aktive eden ve haz duygusunu artıran bir nörotransmiterdir. Aşık olduğumuzda, sevdiğimiz kişiyle birlikteyken dopamin seviyemiz yükselir ve beynimiz bu hissi tekrar yaşamak için o kişiye olan bağlılığını pekiştirir. Ayrılık sonrası bu ödül sistemine erişim kaybolduğunda ise, bağımlılıktan yoksun kalmış bir beynin çektiği yoksunluk belirtileri yaşanabilir.

2. Beynimiz Eski Anıları Nasıl İşler?

Beynimiz, anıları tamamen silmek yerine onları yeniden şekillendirerek saklar. Bu nedenle eski bir aşkın hatıraları, yalnızca zihinsel imgeler değil, aynı zamanda belirli duyusal tetikleyicilerle de bağlantılıdır. Örneğin, bir şarkı, belirli bir mekan veya koku, eski sevgiliyle ilgili anıları tetikleyerek duygusal bir tepki yaratabilir.

Araştırmalar, romantik ayrılıkların beynin fiziksel acı ile aynı bölgelerini aktive ettiğini gösteriyor. 2011’de yapılan bir çalışmada, MRI taramaları romantik reddedilmeye maruz kalan kişilerin anterior singulat korteks ve insular korteks bölgelerinin, fiziksel ağrıya maruz kalan bireylerinkiyle benzer şekilde aktive olduğunu ortaya koydu. Yani eski bir aşkı unutmak, aslında beynimiz için fiziksel bir yaralanmadan iyileşmeye çalışmak gibi bir süreçtir.

3. “Ne Olabilirdi?” Tuzağı

İnsan beyni doğal olarak tamamlanmamış olaylara odaklanma eğilimindedir. Bu, psikolojide Zeigarnik etkisi olarak bilinir. Ayrılıklardan sonra sık sık “Acaba şöyle yapsaydık farklı olur muydu?” gibi düşünceler zihnimizi meşgul eder. Bu düşünce kalıpları, eski sevgiliyle olan ilişkiyi zihin haritamızda hala “devam eden bir süreç” gibi görmemize neden olabilir.

Beynimiz ayrıca olumlu anıları olumsuz olanlardan daha güçlü saklama eğilimindedir. Ayrılıktan sonra, geçmiş ilişkinin iyi yönlerini abartıp kötü yönlerini göz ardı edebiliriz. Bu da eski sevgiliye karşı hala derin bir bağ hissediyormuşuz gibi görünmesine sebep olabilir.

4. Sosyal Medyanın Etkisi

Günümüzde birini unutmayı zorlaştıran en büyük faktörlerden biri de sosyal medyadır. Sosyal medyada eski sevgiliyi görmek, onun hayatında devam ettiğine dair ipuçları almak, beynimizin “hala bağlantılıyız” sinyali almasına sebep olur. Oksitosin ve dopamin ile güçlenen bağlar, bu tür etkileşimlerle yeniden tetiklenebilir. Bu yüzden, uzmanlar ayrılık sonrası dijital mesafeyi korumanın iyileşme sürecinde kritik olduğunu vurgular.

5. Beyin Nasıl İyileşir?

Beynin bir kayıptan sonra iyileşme süreci zaman alır, ancak mümkündür. İşte bu süreci hızlandırmaya yardımcı olabilecek bazı yöntemler:
    •    Duyguları Bastırmak Yerine Kabul Etmek: Araştırmalar, duyguları bastırmaya çalışmanın onları daha da güçlendirdiğini gösteriyor. Bunun yerine, ayrılığın getirdiği üzüntüyü, öfkeyi ve hayal kırıklığını kabul etmek iyileşme sürecini hızlandırır.
    •    Yeni Bağlantılar Kurmak: Sosyal destek sistemleri, beynin yeni ödül mekanizmaları oluşturmasına yardımcı olabilir. Yeni arkadaşlıklar, hobiler veya projeler beynin eski bağlardan bağımsız yeni tatmin kaynakları yaratmasını sağlar.
    •    Bilinçli Farkındalık (Mindfulness) Pratiği: Meditasyon ve farkındalık teknikleri, anılara takılıp kalmamak ve geçmişi idealize etmek yerine, şu anı yaşamak konusunda beyne yeniden eğitim verebilir.
    •    Sosyal Medyadan Uzaklaşmak: Eski sevgilinin sosyal medyada takip edilmesi, beyin için eski ilişkiyi canlı tutan bir uyaran olabilir. Dijital mesafeyi korumak, ayrılıktan sonra beyin kimyasının eski dengesine dönmesine yardımcı olabilir.

Sonuç: Beynimiz Sevdiğimiz Kişileri Neden Bırakmakta Zorlanır?

Birini unutamamanın en büyük sebebi, beynimizin bağlanma, ödül ve anı işleme sistemlerinin devreye girmesidir. Eski bir aşkı unutmak, sadece duygusal değil, aynı zamanda nörolojik bir süreçtir. Ancak bu süreç, bilinçli çaba ve zamanla aşılabilir. Beynimiz yeni deneyimlere uyum sağlama yeteneğine sahiptir ve doğru adımlarla eski ilişkilerin izlerini zaman içinde silmek mümkündür.

Unutmanın zor olması, aslında beynimizin sevgiye ve bağlanmaya verdiği önemin bir kanıtıdır. Ancak, geçmişi bırakmak, gelecekte sağlıklı ilişkiler kurabilmek için önemli bir adımdır. Unutmak zaman alsa da, iyileşmek ve yeni bir başlangıç yapmak her zaman mümkündür.

 

Unutma! Yalnız değilsin.

 

Uzm. Klinik Psikolog Ferkan Ayyıldız Psikoloji Merkezi

2025-03-04